Eline kalem alıp yazarlığa başladığında amacı sadece yazmak değildi, onu yazmağa aparan bir yol vardı…
1980 ihtilalına kadar geçtiği yol…
Bir de ondan sonra başlayan yol…
Bu yolda yaşadığı acılar, milletinin acıları, her eve dönüşünde hangi namert kurşununa rast geleceğinin stresi, sırtına saplanan hain bakışların ağırlığı ve omuzlarına aldığı Türk Milletinin derdi ve neler neler…
Tüm bunlar bir delikanlı gencin taşıyacağından fazla yük deyilmiydi? Bir de evde onun her dönüşünü korku içinde bekleyen Anne ve Babanın derdi vardı…
“Okuduğun kitabları yak” diye sitem de vardı evdeki dertlerin arasında…
Bir de Turan Yazgan hocamın tanıştırdığı ve çok saygı duyduğum büyük Türk Nejdat Sevinc hocamla beraber çalışdığı Kurultay gazetesinde çektiği çileler vardı…
Tüm bunları o mütavazi insanın dilinden duymuştum.
Bu yolun başlanğıcında üç kitab yazdı:
1-Türk asrına girerken;
2-Kavramlara dokunmak;
3-Yükselen Milliyetçilik ve Liberal İhanet.
Müzik sanatına başlayana kadar yazdığı kitablar bunlar… Ve liberalizmle gelen ihaneti gören ve yazan bir milli genc yazar…
Adına Aşk dediyi bir yol…
Söz ve beste kendine ait olan “Bu şehirde” şarkısında davasını üstüörtülü şekilde anlatıyor:
“Eğilmez başımızla,ölümsüz düşümüzle bambaşka bir nesildik bu şehirde
Gün gelir, devran dolanır, adımıza türküler söylenir bu şehirde”…
İkinci albümü “Yalnız Kurt”-bir türklük dastanıdır başlıbaşına…
“Eğilmez başlar eğilirse, ölümsüz düşler ölürse, mertlik yenilirse, türklük yenilirse, Türkiye yenilirse, bu seherde olmaz, biz yürürsek dağlar gelir arkamızca” yazan o vatansever sözlerine şöyle devam ediyordu:
“Eğilmez başı ile bir Dağdır Türkiyemiz.
Zeybek Dadaşı ile sevdadır Türkiyemiz”.
Mevla nasıl gel demiş,
Yunus kendin bil demiş,
Bektaş doğru ol demiş.
Sonralar kendini bilmezlerin, doğru-dürüst olmazlardan Türkiyemizin neler çektiğini görecek ve :
Bağımıza talan girdi canım hey,
Beyler bizi bize düşman eyledi,
Bağrımza yılan girdi canım hey,
Beyler Bu Vatan size neyledi,
Besledi, büyüttü, adam eyledi -yazacaktı ve “günü gelir, kara kitab açılır, helal-haram orta yere dökülür, anadan, yardan, serden geçilir diye uyaracaktı.
“Seni namus gibi sevdim,
Kurşunlara göğüs gerdim,
Ben böyle sevdim,
Ben seversem, Mecnun gibi,
Dağlar delen Ferhat gibi,
Adam gibi, Adam gibi severim”.
O Vatanı böyle sevdi… Vatan sehpaya çekildiğinde, yalanlar felaketi gizlediğinde, imdat sesleri duyulmaz olduğunda, bir Millet düşlerini bölüb, devşirme saltanat vakti fermanlar Kuttan düştüğünde, Oğuz soylular sustuğunda, haramiler dinletildiğinde, üç oklar, boz oklar diyarında umutlar kirletildiğinde, bir Bayrak semadan indiğinde, sevdalı cocuklarla yola çıktı, Türk Milletine mektup yazarak, Kavim Kardeş dedi, vatana göz olan askerlerimize Vatan Gözlüm dedi, Vatanın bekçisi olan Mehmetçiklerin sevgililerinin dilinden onlara “Sevduğum, kör kurşun bulmasın,seni”söyledi, Türklük bilinciyle türk dünyasına açıldı,”Bizim oralarda ölüm çiçiek-çiçek, ölüm yağmur-yağmur-Kazakstanda Bir Nevade Semey Var dedi, Azerbaycanda, Karabağda, Şuşada,”Harı Bülbül”-oldu,”Beşikten mezaradek, Azerbaycan, Türkiye, iki bedende bir can: Azerbaycan Türkiye” deyib, bu davanın adamı olduğunu kanıtladı, Timurla karıncanın dastanını yazdı, bir de Türk Dünyasının harıtasını içinde isim isim yazıb Turana selam söyledi.
SARIKAMIŞ kar altında
mehmedim karlar altında
yüreğinde sevdiceği:
memleketi kor altında
diyerek, Sarıkamışın ayazında dondu, Türkiyede hainler baş edilende, Ahmet Kayalar ödüllendirilende,vatan severler sürülende, türklük hor görülende, Vatan türke zindan edilende, bölücüler davul zurnayla karşılananda,
“Savaştan savaşa bizimdir vatan
Barışta sahibi değişir oğul.
Hikaye bu farkı yalnız anlatan
Bu kötü kaderi değiştir, oğul
Vatan bizim dövüşürüz
Her kıtırla paslı mavzer
El mi yaman görüşürüz eyyy
Bu kötü kaderi değiştir oğul” dedi.
“Dert kervanı dizi dizi olsun,
Efkar bastı hepimizi olsun,
Bu dertlerin arasına,
Düştük bir aşk belasına,
Olsun, Olsun.
Olsun,olsun,olsun,olsun,
Boşunamıydı bunca dert,
Bu sevdadan dönen namert olsun,olsun”.
O böyle sevdi…
Milleti ve Vatanı candan öte bildi…
Yalnız Kurt`un mektubunu yazdı, romantik Kurt oldu, Ömürlük Aşk ve Şerefli Kavgayla Türkiyem dedi, Memleket delisi olup, Memleket meselesini yazdı, Almanyada bir gözeli sevdi, mecburiyet cedesinde Sevduğum’a Kıymetlim dedi, Vefasızı bol Dünyaya, Unut onu Gitsin Gönül, Uğurlar Olsun, Kitabın Ortasından Bahtına Küs dedi, Sana kıyıp gedemiyorum, Ah be Yar, Beni Ellere Sorma dedi, Türküyle yürü, Deli desinler,Sana Elveda Dedim, Düş Yakamdan Deli Gönül, Sensiz Yüreğimle, Yar İnsafına Karmı Yağdı, Manolya Akşamlarında üzüldü, Yunus’ça Sevmek dedi, Aşk ve Vatan için kendini yollara vuranlardan, Kara Tiren Sen Oğlumu Gördünmü?-sordu…
Adab bilmezlere, Seyhim Edebalıdır dedi, pusu gözlümle,vay delikanlI gönlüm dedi…
Çanakkale içinde, Sevdalı Şehit oldu, sahte Patlıcanlara varmısın sordu, Kan Uykusun’da olanlara Yahu Senin neyin Yandı söylendi, Sen Yoksun diye ölürüm sen gidince söyledi…
Yurdun Kızı, nerdeydin diye sorub, Tebrizle Bakü arasında Karagile köprüsü oldu…
Vefasızlara habersiz gitme dedi, Annelere ninniyle “babamı özledim” söyledi ve bileceğiniz tam 170’den fazla beste, hepsini de eğilmeden, bükülmeden, dik durarak anlının akıyla, helal emeği ile yazdı.
Bununla yetinmedi, “Kan Meclisi-1915”, “Kurt 2015”, “Türkleşmek, İslamlaşmak, Çağdaşlaşmak”, “Türk Olmak Sanatı”, “Şöhret Sanatı Öldürdü”, “Cinayeti Ben Gördüm”, “Türkiyede Sanatçı Olmak” kitablarını yazarak Türk Milletini aydınlatmağa çalıştı. Dünyada ikinci bir sanatçı bulamazsınz ki hem bu kadar şarkı sözü yazsın, bestelesin ve okusun, kitab yazsın, bilimsel konferanslar versin, Vatan-Millet diye-diye, kelle-koltukta mücadile etsin.
Bunları yazan bir Türk Oğlu Türk, Bir Cesur Yürek, Adam Gibi Adam, Milli Vicdanımızın Sesi, Vatan Gözlü, koca yürekli adam Ahmet Şafaktır. Bu gün bu adam gibi adamın doğum günü.
Kutlu Olsun!
İyi ki,doğmuşsun!
Sen şerefli bir tarih yazırsan…
İyi ki, varsın…
Seni tanımak çok güzel.
Adını ailen verdi, ömrünü Allah versin…
Adına türküler söylenmese de, şanına çok güzel yazılar yazılacak bilesin…
Türkün bağrında daim yaşıyacaksın…
Yolun mübarek, kalemin iti olsun.
Yürüdüğün kutlu yolda tırnağına taş değmesin, Ey Oğul.
Tenzile RÜSTEMHANLI
www.yenicag.az